İran’ın son kartı! Hürmüz kapatılırsa ne olacak?

ABD’nin İran’ın nükleer tesislerini bombalamasından sonra İran Meclisi Hürmüz Boğazı’nın kapatılması kararını aldı. Yetki Milli Güvenlik Konseyi ve İran dini lideri Hamaney’e verildi.
Peki dünya enerji kaynaklarının önemli bir kesiminin geçtiği Hürmüz kapatılırsa ne olacak? Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan enerji uzmanı Prof. Dr. Şenay Yalçın değerlendirdi.
ABD’nin İsrail yanından savaşa dahil olmasından sonra İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatma ihtimali ve nükleer tesislerine yönelik saldırılar bölgedeki tansiyon tavana çıkardı.
Hürmüz Boğazı’nın kapatılmasının dünya petrol piyasalarında yaratacağı derin etkiler olacağı belirtiliyor. Özellikle petrol ithalatının yaklaşık yüzde 45’ini bu boğaz üzerinden gerçekleştiren Çin’in olası bir kapanmadan ciddi şekilde etkilenebileceği ve büyük bir enerji krizi yaşayabileceği belirtiliyor. Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan enerji uzmanı Prof. Dr. Şenay Yalçın değerlendirdi.
Ekran görüntüsü / A Haber
SOPA GÖSTERME
enerji uzmanı Prof. Dr. Şenay Yalçın: İran Meclisi’nin almış olduğu bu Hürmüz Boğazı’nın kapatılması kararı ki Hamaney’e ve bir de Milli Güvenlik Konseyi’ne bıraktılar son uygulamasını, bu bir sopa gösterme şeklinde oldu. Çünkü gerçekten bu savaşlar sırasında beklenmedik şekilde dünya petrol piyasaları, enerji piyasaları etkileniyor.
Ekran görüntüsü / A Haber
PETROL FİYATLARI YÜKSELİYOR
Söz gelimi 1984’te İran Irak Savaşı sırasında ki sıkıntıda petrol fiyatları yüzde 50 artmıştı. Yine 1973’te ki Yom Kippur Savaşı biliyorsunuz Mısır İsrail arasında başlamıştı ve petrol yüzde 400 artmıştı. Yine 1990-91 Körfez Savaşı sırasında yüzde 100 artmıştı petrol fiyatları. Şu anda da biliyorsunuz bu savaş başladıktan sonra ciddi manada ülkelerin ekonomisini etkileyecek şekilde Türkiye’de bir ölçüde dahil buna petrol fiyatları arttı.
Ekran görüntüsü / A Haber
HÜRMÜZ KARARI NE OLUR?
Bu boğazın kapatılması zor görünüyor. Lakin son oynayacağı koz olabilir bu. Kapatırsa aslında kendi petrolünün yüzde 90’ı bu boğazdan geçiyor. Suudi Arabistan günde 7 milyon varil bu boğazdan dışarıya petrol ihraç ediyor. Dünya petrol ihtiyacının da yaklaşık olarak yüzde 30’u bu boğazdan geçiyor. Dolayısıyla İran’ın böyle bir çılgınlık yapması ancak son noktaya, son kerteye vardığı zaman olur.
Ekran görüntüsü / A Haber
ÇİN’İN POZİSYONU DEĞİŞİR
Hürmüz Boğazı kapatılırsa jeopolitik dengeler mutlaka değişecektir. Çünkü Hindistan LNG ithalatının yüzde 40’ını Katar’dan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden almakta. Keza Çin günde 3 milyon varillik bir petrolü aynı boğazdan geçecek şekilde alıyor. Japonya öyle, Güney Kore öyle. Yani yüzde 80’i Hürmüz Boğazı’ndan çıkan 20 milyon varillik petrolün yüzde 80’i yani 16 milyon varili Asya ülkelerine gidiyor. Orada dengeler altüst olur enerji bakımından. Bunu bir kere kabul etmek lazım. Onun için kolay kolay kapatılamayacaktır.
Hürmüz kapatılırsa Çin’in tutumu farklılaşacak, İran’ın arkasında duruşu değişecek. Keza Hindistan’ın tutumu farklılaşacak. Onun için Hürmüz Boğazı’nın kapatılmasını yakın zamanda öngöremiyoruz. Lakin son duruma geldiği zaman da bu bir risk olarak masada bulunuyor.
Ekran görüntüsü / A Haber
ALMANYA VE FRANSA EKTİĞİNİ BİÇİYOR
Nükleer açıdan bakacak olursak İran uluslararası nükleer alandaki anlaşmalara uymuyor. Sonuçta kafasına şunu koymuş; ‘Ben nükleer silah yapacağım’ diye. Çünkü niyeti doğru değil. Hani daha önce başlangıçta zenginleştirmeleri yaparken demişti ki; ‘Ben silah amaçlı değil. Sağlık, tarım ve özellikle de nükleer reaktörlerde kullanılmak üzere zenginleştirmeyi yapmak istiyorum.’
Aslında bunun günahını Fransa, Almanya çekmesi lazım. Başlangıçta çünkü onlar zaten destekleyerek ilk tohumları atmışlardı İran’ın nükleer faaliyetlerine. Şimdi ise ektiklerini biçiyorlar.
Ekran görüntüsü / A Haber
ATOM BOMBASI YAPILDI MI?
İran zenginleştirilmiş uranyumu başka yerlere taşıdığını açıkladı. Amerika’nın hedef aldığı Fordo İran’ın en modern zenginleştirme tesisleri. Uranyumun taşınması normal. Yani zırhlı kaplarda bunları taşımak her zaman mümkün. İran da bunu zaten iddia ediyor. İşin ilginç yanı İran zaten 2023 yılında Atom Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın vermiş olduğu bilgiye göre zenginleştirmede yüzde 87’yi geçmişti. Yüzde 90 ve 90 üzeri zaten bomba yapımına elverişli hale getiriyor uranyum zenginleştirme noktasında. Ama henüz bir nükleer silah yapıp yapmadığı hususunda da net bir bilgi yok. Çünkü denemesini yapmadı. Yapmış olabilir ama denemeden de bilemeyiz bu ayrı bir nokta.
Fordo 90 metre yerin altında Amerika yok ettiğini iddia ediyor. İran’sa ‘Hayır, Tesisler zarar görmedi.’ diyor. Ama İran alternatif yerlerde faaliyetlerini de sürdürüyor. 16 farklı yerde İran’da bilinen yani literatürde yahut da basında yayından öğrendiğimiz 16 farklı yerde nükleer faaliyetlerde bulunuyor.
Ekran görüntüsü / A Haber
FORDO YOK EDİLSEYDİ SIZINTI OLUR MUYDU?
Sızıntı olsa bile etkileyici bir sızıntı olmaz. Nedeni şu. Çünkü orada bir atom bombası patlatılmıyor. Orada bir nükleer reaktör patlatılmıyor yahut da nükleer reaktörün kalbi erimiyor. Orası sınırlı miktarda uranyum zenginleştirmesi noktası. Onun önce reaksiyona girmesi gerekiyor. Yani bu söylentiler birazcık da kamuda farklı bir algı yaratmak adına ifade ediliyor. Orada olacak sızıntıların önemli etrafa vereceği bir zarardan söz etmek söz konusu değil. Bunu böyle bilmek lazım.