CANLI | Ateşkes yürürlükte! İsrail çekildi Gazze’ye dönüş başladı | Lübnan’a saldırı
İsrail’in işgali altındaki Gazze’ye nefes aldıracak ateşkes anlaşması 9 Ekim’de imzalandı. Anlaşmanın ardından İsrail ordusu Gazze’den kısmi olarak çekilmeye başladı. Gazze Şeridi’nin güneyine göç etmek zorunda kalan Filistinliler ateşkesin ardından Gazze kentindeki evlerine dönmeye başladı. Öte yandan İsrail’e Lübnan’a yönelik hava saldırısı gerçekleştirdi. Takvim.com.tr dakika dakika aktarıyor…

İsrail’in uzun süredir işgal ettiği ve 2 yıldır soykırım uyguladığı Gazze’de beklenen gelişme yaşandı. 9 Ekim’de Mısır’da kurulan, Türkiye’nin de yer aldığı müzakere masasından ateşkes çıktı.
Anlaşmanın ardından İsrail ordusu, Gazze’den kademeli şekilde çekilmeye başladı. Ancak çekilme süreci saldırısız geçmedi. İsrail birlikleri geri çekilirken bölgeye bombardıman düzenledi. 10 Ekim Saat 12.00 itibarıyla ise İsrail, ateşkesin yürürlüğe girdiğini duyurdu.
Takvim.com.tr bölgedeki gelişmeleri anbean aktarıyor.
Ateşkes yürürlüğe girdi! Binlerce Filistinli Gazze’ye doğru yürüyor!
CANLI ANLATIM
FİLİSTİN GÜVENLİK GÜÇLERİ YENİDEN GAZZE’DE
Hamas ile İsrail arasında Gazze Planı doğrultusunda başlayan müzakere görüşmelerinin 4. gününde ateşkes kararı çıkmıştı. Dün yürürlüğe giren ateşkesin ardından Filistin İç Güvenlik Güçleri ve Filistin polisi 18 Mart’tan bu yana ilk kez Gazze Şeridi genelinde konuşlandı.
Hamas ve İsrail arasındaki ateşkesin yürürlüğe girmesiyle Gazze Şeridi’nde normalleşme sürecine yönelik ilk adımlar atılıyor. Filistin İç Güvenlik Güçleri ve Filistin polisi, İsrail’in 18 Mart tarihinde tek taraflı olarak feshettiği önceki ateşkesten bu yana ilk kez Gazze Şeridi genelinde göreve başladı. Güvenlik güçlerinin konuşlanmasıyla bölgede kamu düzeninin yeniden sağlanması, güvenliğin tesis edilmesi ve kamu ile özel mülklerin korunması hedefleniyor.
YEREL HALKTAN GÜVENLİK GÜÇLERİNE KARŞILAMA
Filistin polisinin Gazze Şeridi’nin merkezinde yer alan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki yoğun varlığı da dikkat çekti. Polis ekipleri, bölgede güvenliği sağlarken çeşitli ihlalleri de ortadan kaldırdı. Yerel halk, güvenlik güçlerini sıcak bir şekilde karşıladı.
İSRAİL ÇEKİLİYOR FİLİSTİNLİLER GERİ DÖNÜYOR
Filistin güvenlik güçlerinin konuşlanması, İsrail ordusunun Gazze’de kalıcı barış sağlanmasını hedefleyen Barış Planı kapsamında çeşitli bölgelerden çekilmesi ve yerinden edilmiş binlerce kişinin evlerine dönüşüyle eş zamanlı olarak gerçekleşti.
YAĞMACILARA SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Filistin İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, savaş sırasında İsrailli işgal güçleriyle işbirliğinde bulunan, yol kesen ve yağma gerçekleştirilen kişileri kanun karşısına çıkarmaya yönelik kapsamlı bir soruşturma başlatıldığı belirtildi. Bu kapsamda birçok kişiye tebligat gönderildiği ve güvenlik ihlallerine karıştığı tespit edilen kişilere teslim olmaları için 48 saat süre tanındığı açıklandı.
MACRON GAZZE ATEŞKESİNE DESTEK İÇİN MISIR’A GİDİYOR
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Gazze’deki ateşkese destek vermek amacıyla Pazartesi günü Mısır’a gideceği duyurdu.
İSRAİL FİLİSTİNLİ ESİRLERİ NAKLEDİYOR
İsrail, Gazze’de tutulan İsrailli tutsakların serbest bırakılmasını öngören Gazze ateşkesi anlaşması kapsamında, Filistinli tutukluları serbest bırakılmadan önce iki cezaevine nakletmeye başladı.
Açıklamada, cezaevi görevlileri de dahil olmak üzere binlerce personelin, “Hükümetin ‘Tüm İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasına ilişkin çerçeve’ kararını hayata geçirmek için gece boyunca faaliyet gösterdiği” belirtildi.
GAZZE’DE BANKACILIK İŞLEMLERİ YENİDEN BAŞLAYACAK
Filistin Para Otoritesi, Gazze’de bankacılık hizmetlerinin en kısa sürede yeniden başlatılması için çalıştığını bildirdi.
Kuruluş, yaptığı açıklamada, Gazze’de bankacılık hizmetlerinin yeniden sağlanması için gerekli tedbirleri alacağını, yardım akışını kolaylaştırmak amacıyla çeşitli yardım kuruluşları ve yerel ve uluslararası ortaklarla iş birliği yaparak gerekli finansal ve bankacılık hizmetlerini sağlayacağını belirtti.
GAZZE’DE CAN KAYBI ARTIYOR
Gazze Sağlık Bakanlığına göre, son 24 saat içinde Gazze’de hayatını kaybeden en az 151 Filistinlinin cenazesi ile 72 yaralı hastanelere getirildi.
Bakanlık, bu cenazelerden 116’sının savaşın önceki günlerinde öldürülen ve son 24 saat içinde enkaz altından çıkarılan kişilere ait olduğunu bildirdi.
Açıklamada, İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana sürdürdüğü saldırılarda toplam 67 bin 682 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 170 bin 33 kişinin ise yaralandığı belirtildi.
İSRAİL’DEN LÜBNAN’A SALDIRI
İsrail ordusu Lübnan’ın güneyine bir dizi hava saldırısı düzenledi.
Lübnan basınına yansıyan haberlerde, İsrail ordusunun Lübnan’ın güneyindeki el-Musaylih beldesini hedef aldığı belirtildi.
Haberlerde, İsrail ordusunun 10’dan fazla kez hedef aldığı bölgede şiddetli patlamaların meydana geldiği ve endüstriyel tesislerde büyük yıkımın oluştuğu aktarıldı.
Hedef alınan bölgede buldozerlerin bulunduğuna işaret edilen haberlerde, Musaylih-Neccariye kara yolunun kapandığı kaydedildi.
Öte yandan, İsrail ordusundan yapılan açıklamada, Lübnan’ın güneyinde Hizbullah’ın altyapısının hedef alındığı iddia edildi.
Açıklamada, “Hizbullah’ın altyapısını yeniden inşa etmek için kullandığı” iddia edilen araçların hedef alındığı öne sürüldü.
Hizbullah’ın bölgedeki varlığı ve faaliyetlerinin İsrail ile Lübnan arasında yapılan ateşkesi ihlal ettiği savunuldu.
İsrail, Lübnan ile 27 Kasım 2024’te yaptığı ateşkes anlaşmasını neredeyse günlük düzenlediği saldırılarla ihlal ediyor.
Resmi verilere göre, İsrail anlaşmayı 4 bin 500’den fazla kez ihlal ederken, bu saldırılarda en az 283 kişi öldü, 630 kişi yaralandı.
Hizbullah ile İsrail arasında Ekim 2023’te başlayan kontrollü çatışmalar 2024’te şiddetlenmişti.
İsrail ordusunun Lübnan’a düzenlediği saldırılarda 4 binden fazla kişi hayatını kaybetmiş, yaklaşık 17 bin kişi de yaralanmıştı.
Ayrıca, Lübnan’a yönelik kara saldırıları sırasında sınır hattındaki beldelere giren İsrail ordusu, ateşkes anlaşmasındaki geri çekilme maddesine rağmen bölgedeki 5 noktada işgalini sürdürüyor.
“ATEŞKESİN DEVAM EDECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM HERKES SAVAŞTAN YORULDU”

ABD Başkanı Donald Trump, Gazze’de ateşkes sürecine ilişkin pazartesi Mısır’da düzenlenecek törene birçok ülke liderinin katılacağını belirterek, “Ateşkesin devam edeceğini düşünüyorum, herkes savaştan yoruldu.” dedi.
ABD Başkanı Trump, Beyaz Saray’da ilaç fiyatlarının düşürülmesine ilişkin düzenlediği basın toplantısının ardından Gazze gündemine ilişkin soruları yanıtladı.
Trump, “Sanırım (pazartesi) erken saatlerde Knesset’te konuşma yapacağım, sonra da Mısır’a gideceğim. Ayrıca dünyanın dört bir yanından birçok lider davet edildi.” diye konuştu.
Gazze’de uygulanmaya başlayan ateşkesin sadece İsrail ve Filistin için değil tüm bölge ülkeleri ve dünya için “iyi bir şey” olduğunu vurgulayan Trump, “Bu, Gazze’nin ötesinde bir şey. Gazze çok önemli ama bu Gazze’nin ötesinde bir şey. Bu Orta Doğu’da barış demek, bu çok güzel bir şey.” şeklinde konuştu.
Trump, ateşkesin devam edeceğinden emin olup olmadığı yönündeki soruya yanıt vererek, “Ateşkesin devam edeceğini düşünüyorum. Herkes savaştan yoruldu. Unutmayın, 7 Ekim korkunç bir gündü, 1200 kişi öldü ama Hamas da 58 bin kişi kaybetti. Bu büyük bir intikamdı. İnsanlar bunu anlıyor. Bence herkes savaştan yoruldu.” ifadelerini kullandı.
İran ve Rusya gibi ülkelerin de Hamas-İsrail ateşkes sürecine pozitif katkı verdiklerini görmekten çok mutlu olduğunu dile getiren Trump, bu durumdan dolayı bölge barışı için umutlu olduklarını aktardı.
Trump, Gazze’nin yeniden inşa sürecinde bölgedeki bazı Arap ülkelerini işaret ederek, isim vermeden bu ülkelerin Gazze’nin inşa sürecinde sorumluluk almaya hazır olduklarını ima etti.
FİLİSTİN DİRENİŞ GÜÇLERİ: ATEŞKESE BAĞLI KALACAĞIZ

Hamas, İslami Cihad ve Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, İsrail yönetiminin çok sayıda Filistinli esirin serbest bırakılmasını engellediğini, buna rağmen Gazze’deki soykırımın durması için anlaşmaya bağlı kalacaklarını açıkladı.
İsrail Adalet Bakanlığının ateşkes kapsamında serbest bırakılması beklenen müebbet hapis cezasına çarptırılmış 250 Filistinlinin isimlerini yayımlaması ancak bu listede Hamas tarafından serbest bırakılması istenen isimlerin yer almamasına tepki geldi.
Mısır’da İsrail ile gerçekleştirilen dolaylı müzakerelere katılan Hamas, İslami Cihad ve Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nden yapılan ortak yazılı açıklamada, “Tüm kadın ve erkek esirlerin ve ulusal hareketin esir liderlerinin serbest bırakılmasını sağlamak için yoğun çaba sarf ettik, ancak İsrail her zamanki gibi önemli sayıda tutuklunun serbest bırakılmasını engelledi.” ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, İsrail’in ateşkesi baltalamaya dönük bu hamlelerine rağmen direniş gruplarının, Filistin halkına yönelik soykırımın durması için anlaşmayı uygulamayı sürdürmeyi tercih ettiği belirtildi.
“Onlardan asla vazgeçmeyeceğiz.” ifadesine yer verilen açıklamada, Filistinli esir ve tutukluların direniş gruplarının ulusal önceliği olarak kalmaya devam edeceği vurgulandı.
Ulusal birlik çağrısının yinelendiği açıklamada, bu amaçla Mısır’ın da desteğiyle ateşkesten sonra Filistinlilerin ortak bir tavır alması için acil ve kapsamlı bir ulusal toplantı düzenlenmesi üzerinde çalışıldığı ifade edildi.
Açıklamada, yabancı vesayetin kesinlikle reddedildiği, Gazze’nin yönetim şeklinin ve kurumlarının çalışma prensiplerinin Filistin’in iç meselesi olduğu vurgulandı.
Kahraman direniş güçlerine ve ateşkes sürecindeki ara bulucu ülkeler Mısır, Katar ve Türkiye’ye teşekkür edilen açıklamada, ABD’ye de anlaşmanın tüm maddelerinin uygulamasının garanti edilmesi için baskı uygulama çağrısı yapıldı.
İsrail’in müzakere sürecini baltalama ve anlaşmayı engelleme yönündeki ısrarlı girişimlerine ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun savaşı uzatma gayesine rağmen Filistin müzakere heyetinin, halkın soykırımın durması yönündeki taleplerine odaklandığı ve böylelikle bu sürecin ilk aşamasını uygulama konusunda bir anlaşmaya varıldığı ifade edildi.
MİT BAŞKANI KALIN: GAZZE’DE ATEŞKES TARİHİ BİR FIRSAT

MİT Başkanı Kalın, “Gazze’de ateşkesin sağlanmasıyla yakın tarihimizde önemli bir dönemi geride bıraktık. 2 yıldır devam eden Gazze halkına yönelik soykırım politikaları, bugün itibarıyla bir ateşkesle artık sona ermiştir.” dedi.
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın, Milli İstihbarat Akademisi tarafından düzenlenen “Uluslararası İstihbarat Çalışmaları Kongresi”nin açılışındaki konuşmasında, etkinliğin Türkiye’de yapılan ilk uluslararası istihbarat kongresi olduğunu söyledi.
Milli İstihbarat Akademisinin yaklaşık 1,5 yıl önce kurulduğunu, kısa sürede akademik dünyada kendine özgü yer edinmeye başladığını aktaran Kalın, yapılan çalışmalar, hazırlanan raporlar ve çalıştaylarla akademinin, istihbarat disiplininin oluşması ve istihbarat ekosisteminin şekillenmesinde kilit rol oynamaya başladığını anlattı.
Kalın, bu çağda istihbaratın artık devletlerin yürüttüğü operasyonlardan ibaret olmadığını dile getirerek, “Farklı alanlarda güvenlik çalışmaları, uluslararası ilişkiler birimlerimiz, siyaset bilimi bölümlerimiz var. Ama ilk defa Milli İstihbarat Akademisiyle birlikte ülkemizde sadece istihbaratı merkeze alan bir akademik birim kuruldu, akademik kurum inşa edildi. Çok ehil arkadaşlarımızla genç, dinamik, ufku açık arkadaşlarımızla bu saha aslında şekilleniyor. İleride tarih yazıldığında bu toplantılar, akademinin yaptığı bu çalışmalar, bu yeni disiplinin Türkiye’de şekillenmesinde kilometre taşları olarak kaydedilecek, incelenecek.” ifadelerini kullandı.
Soğuk savaş dönemi sonrası dünyada artık yeni küresel düzen anlayışının had safhaya çıktığını belirten Kalın, Batı merkezli paradigmanın daha fazla sorgulanır hale geldiğini kaydetti.
“ATEŞKESİN UYGULANMASI, BUNDAN SONRAKİ EN ÖNEMLİ GÖREVİMİZ OLACAKTIR”
İbrahim Kalın, Gazze’de yapılan ateşkese ilişkin de şu değerlendirmede bulundu:
“En sıcak gündem maddemiz olan Gazze’de ateşkesin sağlanmasıyla ilgili bildiğiniz gibi bu sabah itibarıyla yakın tarihimizde önemli bir sayfayı, dönemi geride bıraktık. 2 yıldır devam eden Gazze halkına yönelik soykırım politikaları, bugün itibarıyla bir ateşkesle artık sona ermiştir. Bunu derken tabii ki büyük bir ihtiyat ve dikkat içerisinde söylüyorum. Zira ateşkesin uygulanması, bundan sonraki en önemli görevimiz olacaktır. Kırılgan bir ateşkes yapıldı. Uygulaması, sahada denetlenmesi de aynı şekilde büyük bir hassasiyet ve dikkat gerektirmektedir. Bu tür hassas kırılgan ortamlarda ihlaller, sabotajlar her zaman olur ama bugün itibarıyla önümüzde, elimizde artık bir ateşkes var.”
Kalın, Gazze’de akan kanın durması, gözyaşlarının dinmesi için tarihi fırsatın önlerinde bulunduğuna dikkati çekerek, bu fırsatı hayata geçirip kalıcı hale getirmek ve ateşkesi barışa dönüştürebilmek için herkesin üzerine büyük sorumluluk düştüğünü vurguladı.
Sadece arabulucu ülkelerin ya da garantörlerin değil, Avrupa’dan Amerika’ya, Asya’dan Orta Doğu’ya bütün uluslararası toplumun bu ateşkesin kalıcı hale gelmesi için rol alması ve sorumluluk üstlenmesi gerektiğini belirten Kalın, “Bu ateşkes tabii ki sorunun çözümü değil, daha ilk adım. Sorun, ancak ve ancak Filistin Devleti kurulduğunda, Orta Doğu’da iki devletli çözüm hayata geçirildiği zaman gerçek manada çözüme yakın hale gelmiş olacak. Bunun imkansız olmadığına biz inanıyoruz. Evvelsi gün yaptığımız yoğun müzakere maratonunda da açıkça gördük, karşılıklı güvenin olmadığı yerde sorunu çözecek olan şey iradedir, niyettir, kararlılıktır ve bunların ürettiği umuttur.” diye konuştu.
“BUNUN ÜZERİNE BARIŞI İNŞA ETMEK MÜMKÜN HALE GELİR”
Kalın, yürütülen müzakerelerde de muhataplarına tarafların birbirlerine güvenmediğini ifade ettiğini aktararak, şöyle konuştu:
“Güvenin olmadığı bir ortamda elimizde ne var? Elimizde bir siyasi irade var. ‘Bu sorunu çözmek istiyoruz.’ diyen bir siyasi irade var. Elimizde bir iyi niyet beyanı var. ‘Evet biz bunu yapmak istiyoruz.’ diyen bir niyet var. Eğer bu varsa o zaman umut var demektir. Bu üçü üzerine, yani irade, iyi niyet ve umut üzerine güveni inşa edebiliriz. Güven, bir adım sonra güvencelerle teyit altındadır. Güvenceler dediğimiz de bu ateşkesteki ana maddelerdir. Bu güvenceler üzerinden bir ateşkesi inşa edersiniz ve bunun üzerine bir barışı inşa etmek mümkün hale gelir.”
Türkiye’nin bu süreçte akan kanın durması ve soykırımın sona ermesi için gece gündüz çalıştığını dile getiren Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu güçlü iradeyle Birleşmiş Milletler’den uluslararası toplantılara her alanda en yüksek ifadesini bularak bu konudaki kararlılığı ortaya koyduğunu kaydetti.
Kalın, bu konuyu sadece bölge meselesi olarak değil, küresel barışın da anahtar unsurlarından birisi olarak yakın şekilde takip etmeye devam edeceklerini vurguladı.
“RUSYA-UKRAYNA SAVAŞININ MÜZAKERE, BARIŞ YOLUYLA ÇÖZÜLEBİLECEĞİNE İNANIYORUZ”
Sıcak çatışma alanlarından birisi olan Rusya-Ukrayna savaşında da Türkiye olarak bugüne kadar kritik roller üstlendiklerine değinen Kalın, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu savaşın sona erdirilmesi için de Türkiye olarak biz bütün taraflarla aynı anda konuşan, konuşmaya devam eden bir ülke olarak kendimizi konumlandırdık. Cumhurbaşkanımızın liderlik diplomasisi yoluyla hem Rus Devlet Başkanı’yla hem Ukrayna Devlet Başkanı’yla hem diğer ülkelerle yürüttüğü yoğun diplomasi faaliyetleri neticesinde bildiğiniz gibi İstanbul’da geçtiğimiz 3 ay içerisinde 3 toplantı yapıldı. Uzun bir aradan sonra ilk defa Rusya ve Ukrayna heyetleri doğrudan müzakereler yapma imkanı buldular. Türkiye olarak biz bu çalışmalara bundan sonra da ev sahipliği, arabuluculuk yapmaya, kolaylaştırıcı bir rol oynamaya devam edeceğiz. Biz Rusya-Ukrayna savaşının da müzakere, diyalog, barış yoluyla çözülebileceğine inanıyoruz, inanmak istiyoruz.”
“SURİYE’NİN HERKESİN YARDIMINA VE DESTEĞİNE İHTİYACI VAR”
Suriye’de de Esed rejiminin yıkılmasıyla ülkenin yeni bir aşamaya girdiğini belirten Kalın, toprak bütünlüğünün korunması, siyasi birliğin sağlanması, ekonomik kalkınmanın ve toplumsal bütünlüğün ileri taşınması için yoğun çaba içerisinde olduklarını söyledi.
Kalın, Suriye yönetimini devralan yeni yönetimin büyük meydan okumalarla ve sınamalarla karşı karşıya bulunduğuna işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Yaklaşık 60 yıllık Baas rejimini yıkan, 14 yıllık iç savaşı sona erdiren bir kritik dönemin ardından Suriye’yi yeniden inşa etmek kolay bir iş değil. Suriye’nin herkesin yardımına ve desteğine ihtiyacı var. Zira yeni Suriye yönetimi çökmüş bir devleti, bölünmüş bir toplumu, iflas etmiş bir ekonomiyi devraldı. Bu yapıyı alıp yeniden tamir etmek, tedavi etmek, yeni bir Suriye inşa etmek sadece Suriyelilerin değil, hepimizin ortak sorumluluğudur.”
TERÖRSÜZ TÜRKİYE HEDEFİ
Türkiye’nin Afrika’daki faaliyetlerine ilişkin de konuşan Kalın, Somali’ye birkaç ülke dışında dünyanın sırtını döndüğü dönemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iradesiyle bölgeye gittiklerini, bugün Somali’nin çok daha iyi bir noktaya geldiğini aktardı.
Kalın, egemenlik ve bağımsızlığın söylemlerle değil, üretilen teknolojiyle, imkan ve kabiliyetle ölçüldüğüne dikkati çekerek, Türkiye’nin savunma sanayi alanında SİHA’larla ve diğer savunma sanayi ürünleriyle artık dünyada adından sıkça bahsedilen bir ülke haline geldiğini dile getirdi.
Türkiye Yüzyılı perspektifinin en önemli ayaklarından birini “Terörsüz Türkiye” hedefinin oluşturduğuna vurgu yapan MİT Başkanı Kalın, şunları kaydetti:
“Terörsüz Türkiye’yle sadece Türkiye’nin karşı karşıya olduğu 40 yıllık PKK terörünü sonlandırmayı değil, aynı zamanda bütün bölgenin her tür terör örgütünden, vekil güçlerden arındırılması, bölgenin kendi dinamikleri üzerinde bir güven ve istikrar düzeni ve sistemi kurmasını arzu ediyoruz. Terörsüz Türkiye yolunda aldığımız mesafe gerçekten tarihi niteliktedir. Bundan sonra atılacak adımlarla da ülkemizi ve bölgemizi tüm terör tehditlerinden arındırmak, bölgede Türküyle, Kürtüyle, Arapıyla, diğer unsurlarıyla gerçek bir kucaklaşmanın, barışın, stratejik bir kavuşmanın ve bütünleşmenin adımlarını atmayı hedefliyoruz.”
İstihbaratın teknoloji, güvenlik, yapay zeka, ekonomi ve sağlık alanlarındaki yansımaları ele alınacak
Milli İstihbarat Akademisi Başkanı Prof. Dr. Talha Köse ise bu yıl ilki düzenlenen Uluslararası İstihbarat Çalışmaları Kongresi kapsamında akademisyenlerin çeşitli sunumlar yapacağını söyledi.
Kongrenin amacının sadece bilimsel çıktı üretmek olmadığını belirten Köse, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bugün dünyada yaşanan baş döndürücü dönüşüm süreci, kritik aşamadan geçtiğimizi göstermektedir. Bu süreçte alışıldık kuramsal yaklaşımlar, görme biçimleri, günümüzün sorunlarıyla gerçekçi şekilde yüzleşmemize imkan sağlamamaktadır. Yeni bilimsel devrimin ve aynı zamanda dünya düzeninin dönüşümünün eşiğindeyiz. Mevcut paradigmalar günümüzün sorunlarını ve meydan okumalarını anlamakta zorlanıyor. Bu bağlamda bu kongre yalnızca bilimsel toplantı değil, değişen dünya düzeninin yeniden düşünme çabası ve cesaretidir. Milli İstihbarat Akademisi olarak belirsizlikler çağı olarak tanımlanabilecek bu süreçteki yeni konu ve aktörleri, farklı yaklaşım ve yöntemlerle çalışmanın önemine inanıyoruz. Başta bu kongre olmak üzere ortaya koyduğumuz çalışmalar, ürettiğimiz raporlar, yayınlar bu sürece ışık tutmayı hedefliyor.”
Açılış konuşmalarının ardından İbrahim Kalın, etkinliğin yapıldığı salondaki hatıra panosuna “İstihbarat doğru ve kıymetli bilgidir” notunu yazdı.
Program daha sonra basına kapalı devam etti.
12 Ekim’e kadar devam edecek kongre, istihbarat alanının disiplinler arası bir yaklaşımla ele alınması ve Türkiye’de istihbarat çalışmalarının akademik zeminde kurumsallaşmasına katkı sunmayı amaçlıyor.
Türkiye ve dünyadan 250 akademisyenin katılımıyla gerçekleştirilen kongrede, 40 farklı oturumda istihbaratın teorik çerçevesinden teknoloji, güvenlik, yapay zeka, ekonomi ve sağlık gibi farklı alanlardaki yansımalarına kadar pek çok konu ele alınacak.
PUTİN’DEN GAZZE PLANINA DESTEK

Putin, Rusya’nın Trump’ın Gazze girişimini desteklediğini söyledi
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova’nın ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’deki savaşı sona erdirme planını desteklediğini söyledi.
Putin, Arap ülkeleriyle ve özellikle Filistinlilerle güvene dayalı ilişkileri bulunan Rusya’nın barış sürecine katılması yönünde talep olabileceğini söyledi.
İNSANİ YARDIM TIRLARI ARİŞ’TEN REFAHA DOĞRU YOLA ÇIKMAYA HAZIRLANIYOR

İnsani yardım taşıyan tırlar, Şarm el-Şeyh’te yapılan ateşkes toplantısı sonrası Mısır’ın Ariş bölgesinden Refah Sınır Kapısı’na doğru yola çıkmaya hazırlanıyor.
Mısır’dan yola çıkan tırlar, Refah Sınır Kapısı’nın Mısır tarafından geçerek İsrail tarafındaki Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı’nda güvenlik kontrollerinin sağlanması için bekletiliyor.
İSRAİL’İN ÇEKİLDİĞİ BÖLGELERE GAZZE’DEKİ İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA BAĞLI BİRİMLER KONUŞLANDIRILACAK

İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nden çekildiği bölgelerde düzeni sağlamak ve iki yıldır yaymaya çalıştığı kaosu çözmek için Gazze’deki İçişleri Bakanlığına ait birimlerin konuşlandırılacağı bildirildi.
Gazze’deki İçişleri ve Ulusal Güvenlik Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nden çekildiği bölgelere Bakanlığa bağlı güvenlik birimlerinin konuşlandırılacağı bilgisi verildi.
Açıklamada, birimlerin, düzeni yeniden sağlamak ve İsrail’in iki yıldır yaymaya çalıştığı kaosu çözmek için bu bölgelere yerleştirileceği belirtildi.
Filistinlilerden “kamuya ait veya özel mülkleri korumaları, hayatlarını tehlikeye atacak her türlü eylemden kaçınmaları, polis, güvenlik ve hizmet birimleriyle işbirliği yapmaları” istenen açıklamada, “gelecek günlerde Bakanlığa bağlı ilgili birimlerce çıkarılacak tüm talimat ve yönergelere uyulması” gerektiği vurgulandı.
FİLİSTİNLİLER GAZZE YOLUNDA

İsrail ordusunun ateşkesin yerel saatle 12.00’de devreye girdiğini duyurmasının ardından Gazze Şeridi’nin güneyine göç etmek zorunda kalan Filistinliler, Gazze kentindeki evlerine dönüyor.

Gazze’de ateşkesin yürürlüğe girmesiyle binlerce Filistinli kuzeydeki evlerine dönmeye başladı (Fotoğraf: AA)
Filistinliler dönüş yolunda Gazze’nin orta ve güney bölgelerinden kuzeyine geçişi sağlayan Reşid Caddesi’ni kullanıyor.
ATEŞKES YÜRÜRLÜĞE GİRDİ

İşgalci İsrail ateşkesin saat 12.00’de yürürlüğe girdiğini duyurdu.
İSRAİL VURARAK ÇEKİLİYOR!

İsrail ordusunun ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesinin ardından Gazze Şeridi’ndeki bazı bölgelerde kısmi çekilmeyi topçu ateşi ve hava saldırısı eşliğinde yaptığı bildirildi.
Güvenlik Kabinesi’nin dün akşamki toplantısında anlaşmayı onaylamasının ardından Gazze Şeridi’nde ateşkes devreye girdi.
Anlaşmanın onaylanmasının ardından İsrail ordusu, “sarı hat olarak” adlandırılan “ayarlanmış konuşlanma hatlarına” çekilmeye başladı.
Ateşkes ve İsrail ordusu geri çekilmeye başlamasına rağmen Gazze’deki bazı bölgelerde zaman zaman patlamalar yaşanıyor.
Öte yandan Times Of Israel gazetesinde çıkan haberde, İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ndeki bazı bölgelerde kısmi çekilmeyi topçu ateşi ve hava saldırısı eşliğinde yaptığı belirtildi.
Haberde ayrıca, İsrail ordusunun Gazze’deki kısmi çekilmesinin saat 12’de tamamlanmasının beklendiği ifade edildi.
GAZZE’YE ATEŞKESİ GETİREN ANLAŞMA

Türkiye’nin de katılımıyla Gazze’de ateşkesi sağlayan ve yürürlük sürecine ilişkin gelişmelerin izlendiği anlaşmanın ayrıntıları ortaya çıktı.
AA’nın güvenlik kaynaklarından edindiği belge, “Başkan Trump’ın ‘Gazze Savaşı’nın Kapsamlı Şekilde Sonlandırılması’ Önerisinin Uygulama Adımları” başlığını taşıyor ve 6 maddeden oluşuyor.
Metinde, Türkiye adına Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın’ın imzası yer alıyor.
Anlaşmanın tam metni şöyle:
1. ABD Başkanı Donald Trump, Gazze Şeridi’ndeki savaşın sona erdiğini ve tarafların bu amaçla gerekli adımları uygulamaya koymayı kabul ettiklerini duyurur.
2. Savaş, İsrail hükümetinin onayıyla derhal sona erecektir. Hava ve topçu bombardımanı ve hedefleme operasyonları dahil olmak üzere tüm askeri operasyonlar askıya alınacaktır. 72 saatlik süre boyunca, İsrail ordusunun çekildiği bölgelerde hava gözetimi askıya alınacaktır.
3. Teklifte belirlenen ve 19 Ocak 2025 tarihli insani yardım anlaşmasına asgari düzeyde uygun olarak insani yardım ve destek malzemelerinin eksiksiz girişine derhal başlanacaktır. İnsani yardım ve destek malzemelerinin uygulanmasına ilişkin adımlar ekte sunulmuştur.
4. İsrail ordusu, ekte sunulan X numaralı haritada mutabık kalınan hatlara çekilecektir. Bu geri çekilme, Başkan Trump’ın açıklamasının ardından ve İsrail hükümetinin onayını takiben 24 saat içinde tamamlanacaktır. Hamas anlaşmayı tam olarak uyguladığı sürece, İsrail ordusu çekildiği bölgelere geri dönmeyecektir.
5. İsrail ordusunun 72 saat içinde çekilmesinin ardından Gazze’de hayatta olan ve ölü tüm İsrailli rehineler serbest bırakılacaktır. (Liste ektedir)
a. İsrail ordusunun çekilme işlemini tamamlamasının ardından Hamas, rehinelerin durumunu araştırmaya başlayacak ve onlara ilişkin tüm bilgileri toplayacaktır. Hamas, elde ettiği bulgulara dair geri bildirimi aşağıda 5.e maddesinde belirtilen bilgi paylaşım mekanizması aracılığıyla sunacaktır. İsrail ise Gazze Şeridi’nden olup İsrail’de tutulan Filistinli mahkumlar ve gözaltındakilere ilişkin bilgileri sağlayacaktır.
b. 72 saat içinde Hamas, Gazze’deki Filistinli grupların elindekiler de dahil olmak üzere, hayattaki rehinelerin tümünü serbest bırakacaktır.
c. 72 saat içinde Hamas, elinde bulunan ve Gazze’deki Filistinli grupların elinde bulunan ölü rehinelerin naaşlarını teslim edecektir.
d. 72 saat içinde Hamas, aşağıdaki (e) paragrafında belirtilen bilgi paylaşım mekanizması aracılığıyla, kalan herhangi bir ölü rehineyle ilgili elde ettiği tüm bilgileri paylaşacaktır. İsrail elinde tuttuğu ölü Gazzelilerin naaşlarıyla ilgili bilgi sağlayacaktır.
e. 72 saatte alınamayan ölü rehineler veya İsrail’in elinde bulunan Gazzelilerin naaşları hakkında bilgi ve istihbarat alışverişinde bulunulması için, arabulucular ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracılığıyla iki taraf arasında bir bilgi paylaşım mekanizması kurulacaktır. Mekanizma, tüm rehinelerin naaşlarının tam ve güvenli bir şekilde mezardan çıkarılmasını ve teslim edilmesini sağlayacaktır. Hamas, bu taahhütlerin mümkün olan en kısa sürede yerine getirilmesi için azami çaba gösterecektir.
f. Hamas tüm rehineleri serbest bıraktıkça, İsrail de ekli listelere göre karşılık gelen sayı kadar Filistinli tutukluyu buna paralel olarak serbest bırakacaktır.
g. Rehine ve tutukluların değişimi, arabulucular aracılığıyla ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) gözetiminde, üzerinde mutabık kalınan mekanizma uyarınca gerçekleştirilecektir. Bu süreçte herhangi bir kamu töreni veya medya yayını yapılmayacaktır.
6. Tarafların mutabık kalacağı şekilde, Amerika Birleşik Devletleri, Katar, Mısır, Türkiye ve diğer ülkelerin temsilcilerinden, iki tarafla uygulamayı takip ve koordine edecek bir görev gücü oluşturulacak.
Mehmetçik Her Şey Vatan İçin