Bu sözler gündeme oturur! İsrail ile İran birbirini vururken YRP’den dikkat çeken açıklama…

İsrail’in Gazze’den sonra İran’a düzenlediği saldırılar, bölgede gerilimi tırmandırırken; Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doğan Bekin, “Bu saldırılar sadece İran’a değil, aynı zamanda Türkiye’ye yönelik potansiyel bir tehdit. Oded Yinon Planı adım adım uygulanıyor. Türkiye, milli savunmasını güçlendirmeli ve siyaset üstü bir birlik sergilemelidir” uyarısında bulundu.
İsrail’in Gazze’den sonra İran’a düzenlediği saldırılar, bölgede gerilimi tırmandırırken; Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doğan Bekin, “Bu saldırılar sadece İran’a değil, aynı zamanda Türkiye’ye yönelik potansiyel bir tehdit. Oded Yinon Planı adım adım uygulanıyor. Türkiye, milli savunmasını güçlendirmeli ve siyaset üstü bir birlik sergilemelidir” uyarısında bulundu.
7 Ekim 2023 tarihinden beri Gazze’de katliam yapan Siyonist İsrail, Lübnan, Yemen ve Suriye’yi bombalarken son olarak İran’ın farklı bölgelerine de saldırılar düzenledi. Siyonist devlet İran’da birçok noktayı hedef alırken, bilim insanları, komutanlar ve çok sayıda sivil hayatını kaybetti. Katil İsrail’in daha önceki saldırılarına sessiz kalan Tahran yönetimi, İsrail’in saldırılarının ardından Tel Aviv yönetimine karşılık vererek füze saldırı dalgası başlattı. The Times of Israel’in İsrail ordusuna dayandırdığı habere göre, İran gece boyunca İsrail’e yönelik yaklaşık 200 balistik füze fırlattı. İsrail ordusu, füzelerin büyük bir bölümünün hava savunma sistemleri tarafından etkisiz hale getirildiğini iddia ederken 50 füzenin hedeflerine ulaştığını ileri sürdü. İran’ın füze saldırılarında ise Tel Aviv, Ramat Gan ve Rishon Lezion gibi şehirler bombalanırken 3 kişi öldü, 172 kişi de yaralandı. Konuya ilişki gazetemize özel açıklamalarda bulunan Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Doğan Bekin, “İsrail’in Gazze saldırıları sonrası uluslararası ve iç baskı altında kalan Netanyahu, dikkatleri başka yöne çekmek için ABD desteğiyle İran’a saldırmıştır. İsrail’in 1982’de yürürlüğe koyduğu Oded Yinon Planı doğrultusunda Irak ve Suriye’de olduğu gibi İran’ı da bölmek istemektedir. Bu stratejinin sonraki hedefi ise Türkiye’dir” dedi.
“İSRAİL’İN NÜKLEER BAHANELİ BÖLME PLANI”
İsrail’in İran’a saldırılarında tek başına hareket etmediğini ve vur-kaç taktiği ile savaş yürüttüğünü belirten Doğan, “Elbette İran, tıpkı Türkiye gibi kadim bir medeniyetin temsilcisidir. İsrail ise, Gazze’deki saldırıları nedeniyle dünya kamuoyunun yoğun baskısı altında kalmış, uluslararası alanda ciddi şekilde sıkışmış durumdaydı. Aynı zamanda iç politikada da büyük baskı altında olan Netanyahu, bu çıkmazdan kurtulmak için dikkatleri başka yöne çekme amacıyla İran’a saldırmayı tercih etti. Ancak bu saldırıyı İsrail’in tek başına gerçekleştirmesi mümkün değildi; Amerika Birleşik Devletleri, bu operasyonlara hem siyasi hem de lojistik destek vererek saldırının ortaklarından biri oldu. Ancak İsrail ve ABD, İran’a yönelik bu “vur-kaç” taktiğiyle onu masaya çekip nükleer enerji konusunda istedikleri tavizleri alabileceklerini düşündüler. Fakat gözden kaçırdıkları bir şey var: İran, sadece bir devlet değil; aynı zamanda kendine özgü güçlü bir kültürün ve direniş geleneğinin temsilcisidir. İran, İsrail’in bölgedeki yayılmacı emellerini çok önceden görmüş ve bu doğrultuda bir devlet politikası benimsemiştir. Genellikle bu direnişin 1979 devrimiyle başladığı sanılsa da aslında İran toplumu 1962’den bu yana İsrail’e karşı hassasiyet geliştirmiştir. O dönemlerde Şah rejimi bu politikaya karşı çıkmış olsa da halk düzeyinde büyük bir farkındalık vardı. Henüz İmam Humeyni’nin geniş kitlelerce tanınmadığı yıllarda bile, İsrail’in bölge için büyük bir tehdit oluşturduğu dillendiriliyor, gerekli önlemler alınmazsa tüm Ortadoğu’nun istila edileceği uyarıları yapılıyordu. Bu bağlamda İsrail’in 1982’de yürürlüğe koyduğu Oded Yinon Planı, bölge ülkelerini parçalayarak yönetmeyi hedefliyordu. Bu plan, önce Irak ve Suriye’de uygulandı, şimdi de İran’da uygulanmak isteniyor” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE İÇİN UYARI ZAMANI: SAVUNMA MİLLİ BİR MESELEDİR”
Ülkemizdeki siyasilerin İsrail’e karşı birlik içinde olması gerektiğini vurgulayan Bekin, “Maalesef, Allah korusun, geçmişte merhum Erbakan Hocamızın da ifade ettiği gibi, İran’dan sonra sıranın Türkiye’ye geleceği ihtimali göz ardı edilmemelidir. Bu nedenle Türkiye’nin de şimdiden gerekli tedbirleri alması ve özellikle milli savunma sanayiini güçlendirecek projelere öncelik vermesi artık bir tercih değil, zorunluluktur. Bu saldırılar yalnızca İran’a değil, aynı zamanda Türkiye’ye yönelik de potansiyel bir tehdidin habercisidir. Zira Netanyahu’nun zaman zaman yaptığı açıklamalarda, Osmanlı’nın yeniden dirilmesine müsaade etmeyeceklerini açıkça söylediği bilinmektedir. Amaç sadece İran’ın nükleer programını durdurmak değildir; bu, daha büyük bir planın bahanesidir. Gerçekte hedef; bölge ülkelerini zayıflatmak, bölmek ve etkisiz hale getirmektir. Tıpkı Irak’ta ve Suriye’de yaptıkları gibi, şimdi İran’ı da birkaç bölgeye ayırmak istiyorlar. Bu planın son aşaması ise Türkiye olacaktır. Bu nedenle, Türkiye’nin bu konuda daha hassas, daha kararlı ve milli bir dış politika yürütmesi gerekmektedir. İsrail’in yayılmacı politikaları karşısında, ülke içindeki tüm siyasi partilerin ortak hareket etmesi artık kaçınılmazdır. Çünkü bu sadece bir ülkenin değil, tüm bölgenin geleceğini ilgilendiren tarihî bir süreçtir” dedi.
SEBAHATTİN AYAN / YeniAkit