Akdeniz’de korsanlık Gazze’de katliam: İSRAİL TERÖR ÖRGÜTÜ (İTÖ)
Gazze’de katliama devam eden terör devleti İsrail, Sumud’un ardından Özgürlük Filosu’na saldırdı. Terör ve Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ ve Akademisyen Doç. Dr. Abdullah Aydın, A Haber canlı yayınında konuya ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

Terör devleti İsrail tüm gemileri gasbetti.

İşte o açıklamalardan satır başları;

Terör ve Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ: Görüntülere baktığında kılığı, kıyafeti farklı da olsa Orta Çağ’daki o korsanlar, eşkıyaların yapmış olduğu teknede baskınlara benzeyen bir tabloyla karşı karşıyayız.
İçindeki insan kılığındaki mahlukat üstünde kıyafet ne olursa olsun aynı o zihniyetle, Orta Çağ zihniyetiyle bir saldırı gerçekleştiriyor. Bu saldırıda da gasp yani çalma, hırsızlık, kaçırma her şey var. Şimdi şu tekneyi birazdan bunlar kaçıracaklar. İçindeki insanları birazdan kaçıracaklar. Dolayısıyla uluslararası sularda yapılan bu işe ‘askeri operasyon’ demek veya işte ‘askerler yapıyor’ falan demek insanlıkla, hukukla alay etmek olur.

“BÜTÜN DÜNYA ANLADI”
Burada İsrail’in peki bu ilk yaptığı bir şey mi? Yok, hepsinde yaptı. 48’den bu yana yaptı. Ama biz dünya ve insanlık olarak yeni yeni konuşmaya başladık.
Korsanlar geldi. Eşkıyalar geldi, teröristler geldi. Ne yapmalı? İlk önce hemen acilen kamerayı kırmalı veya devre dışı bırakmalı ki yaptığı o katliama, o şiddete ve yani hukuk dışı işlere delil bırakmasın. Ben mesela tekneler, su tekleriyle ilgili yaptığımız o röportajlarda hep sorduğum soru oydu. ‘Tekneye geldiğinde kameralara bir müdahale oldu mu?’ diye. Yani niye böyle bir şey yapmadılar? Var ya Anadolu’da bir söz, ayağına dolanmak diye. Bak şimdi uyandılar. O tekneden çekilen görüntüler bütün dünyayı dolandı, İsrail nefreti kat be kat daha da arttı. Ve bütün dünya İsrail’in nasıl bir barbar, nasıl bir cani ruhta olduğunu anladı.

“ÖRTMENİN DERDİNDELER”
Şimdi uyandılar. Aman ha gittiğinizde ilk iş kameraları kırın diye bir tedbir aldılar. Alsa ve bu tedbiri uygulasa ve gerçekten burada bir kare fotoğraf, bir kare görüntü sızmasa da faydası var mı İsrail’e? Geçmiş ola. Alan alacağını aldı. Gören göreceğini gördü. Sen şu an işte patinaj. Sonrasında devreye giren kendini kurtaracağız diyen aciz bir yapıya dönüştün. Dolayısıyla bu çabalar boşu çaba. Ama buradakiler tabii insan kılığındaki mahlukat olduğu için, robotik bir ruh hali olduğu için ne talimat verirsek onu yapmak durumunda. O da işte şu an ekranda gördüğünüz insan kılıklı mahlukat o kameraları devre dışı bırakıp yaptığı şiddeti ve kanun dışı işleri örtmenin derdinde.

Çünkü İsrail denilen terör örgütünün mantığı örtmeye, küllemeye, delil yok etmeye ve katletmeye yönelikti. Ama işte Allah diyor ya Yaradan en hayırlısını ben kurarım diye. Orada ayaklarına dolandı. Hiçbir tepki göstermediler. Sonra bir baktılar ki o görüntüler dünyayı dolanıyor. İsrail nefreti giderek büyüyor. Dalga dalga insanlık geliyor üzerine doğru. Bunun hemen kesilmesine kanaat getirdiler ve ondan sonra gazeteci ölümleri arttı. İşte oraya gidenlerin kameraların el konuldu. Görüntü almaları yasaklandı, engellendi. Şimdi bu teknede konusunda da aynı.

GAZZE’DE DUMANLAR YÜKSELDİ
Yalan söylüyorlar. Duran hiçbir şeyi yok. Katletmeye, soykırıma devam. Parola buna kurulmuş.
Bu görüşmeler kaç gündür sürüyor? Yani Trump’ın, Netanyahu’yu Amerika’ya çağırması, terörist başının oraya gidip o kameralar önünde kürsüden caka satması, işte anlaşmaya uyacaklar yoksa mahvolurlar. Sanki değişen bir şey varmış gibi. Barış, ateşkes gibi konuları konuşurken bile katleden bir İsrail var.
Mısır’da görüşmeler sürerken şu an Gazze’de, senin de ekranına verdiğin canlı görüntüde olduğu gibi ölüm yağıyor, bomba yağıyor. İnsan bundan utanır, çekinir. Yav kardeşim, anlaşma için masadayız, bari burada bir duralım. Durmuyorlar.

İSRAİL TERÖR ÖRGÜTÜ (İTÖ)
İsrail gibi ipiyle kuyu inilmez. Sözüne güvenilmez. İkiyüzlü, riyakar, alçak, yani hayvanlar aşağı yaratık diye nitelendirdiğin bir yapıdan vereceği söze sen nasıl güvenirsin? Bak iki defa, üç defa ateşkes ilan edildi 2 yıl içerisinde. Onca uluslararası baskıya rağmen buna yanaşmayan İsrail terör örgütü İTÖ iki defa, üç defa bunu kabul etmek durumunda kaldı. Sonradan çıktı oyunu niye kabul etmesi, kabul ettiği. Toparlanma için kendine süre lazım. Vurulan tankları, o ölen İsrailli teröristleri derleyip, toparlaması için bir süreç lazım. Oradan istifade etmek için kabul etmiş. Bu sonradan çıktı ortalığa.
Netanyahu’nun sen esirleri umursadığını, hayatlarını dikkate aldığını mı zannediyorsun? Eğer öyleyse bu yağdırılan bombalar neyin nesi? Şimdi genelde filmlere konu olmuş böyle rehin olaylarında hikayesi şuna kurulur. Daha oraya salimen almak için her türlü fedakarlığı yaparsın. Tüm şartlarına uyarsın. İsrail’de şöyle bir hava var mı? Tam tersi.

“İSRAİL KAOS İSTER HAMAS BAHANE”
Bir İsrailli esir takasta ne dedi? Biz dedi masadan değil sizin attığınız bombalardan çok korkuyorduk dedi ve net bilgi. Bugün orada ölen esirlerin tamamının katili gene Netanyahu’nun ta kendisidir. Attığı bombalarla katletti. Halen umrunda değil esirler. Gözünü kırpmadan gene öldürmeye devam eder ki ya zaten bombalama ortada. Ama aynı zamanda Hamas’ın da gitmesi umrunda değil. Çünkü hani gönül sohbet ister, kahve bahane diyor ya. İsrail bela, İsrail kaos ister. Hamas bahane. O olmazsa başka bir gerekçeyle bunun gene saldırmaya devam eder.

“HEDEF BÜYÜK İSRAİL’İ KURMAK”
Akademisyen Doç. Dr. Abdullah Aydın:
Şimdi biz barış diye ifade ediyoruz ama bu Amerikan’ın jargonu. İsrail’in olduğu yerde barış olmaz. Niye bunu söylüyoruz? Çünkü zaten karşı taraftaki insan olarak görmeyen, bütün kendisi dışındaki insanlığı kendisinin köle olmak için var olduğunu iddia eden bir zihniyetten bahsediyoruz ve bir hedefi var: Büyük İsrail’i kurmak. Büyük İsrail’i kurmanın yolu ne? Etrafındaki bütün toplumları istikrarsızlaştırmak.

Bölgede istikrarlı olan hiçbir yer istemiyor. Ama baktığınız zaman Lübnan’dan tutun işte Ürdün’e, işte Irak’tan tutun Suriye’nin bugünkü düştüğü durumu bu bağlamda da değerlendirmek lazım. Şimdi bunu niye söylüyoruz? Çünkü İsrail toplumu yapma bir toplum ve bu yapma toplum 1948’den itibaren milli eğitim adı altında yani kendilerinin o resmi eğitim doktrini, indoktrinasyonuyla katilliği, zalimliği meşrulaştıran bir yola gittiler. Yani biz suçu Netenyahu’ya atıyoruz ama Netenyahu’yu 96’dan beri bir iki defa hariç iktidara getiren İsrail toplumudur.
Bugün eylemler yapıldığı iddia ediliyor. Eylemlerin ana gündemi Gazeli çocuklar ölmesin diye değil. Bu Gazze’de katliam olduğuna inanan İsrail toplumunun yüzde 1’lik yüzde 2’lik bir kesimi var. Diğerleri bakın ülkenin yüzde 80’i savaş bitsin diyor bugün. Ama bu yüzde 80’inin savaş bitsin demesinin temel nedeni bir tane daha İsrailli askerin burnu kanamasın, rehineler geri gelsin diye.
Mehmetçik Her Şey Vatan İçin

