Birlik Gazetesi’nde yer alan habere göre Yunanistan’da basının derdi, Türkiye’nin son yıllarda atağa geçerek yerli ve milli imkanları da kullanarak savunma sanayii alanında ürettiği başta İnsansız Hava Araçları (İHA) ve kısa ve uzun menzilli füzeler. Gün geçmiyor ki bu silahlar Yunan medyasının sayfalarında yer bulmasın.

Yine bir haberde bu defasında da Kamikaze İnsansız Su Üstü Aracı (İSUA) Karşıtı Sistem Arida-M, kamikaze dronlar ve patlayıcı yüklü tekneleri gündemde yer buluyor. Haberde şu ifadeler kullanılıyor: Türkiye’nin yeni Anti-İDA Sistemi Arida-M, Ege’deki Yunan Deniz üstünlüğünü ciddi şekilde tehdit ediyor.

“Türklerin amacı, Ege’de olası asimetrik çatışmalarda dengeleri değiştirmek, aynı zamanda hayati deniz yollarını koruyarak Yunan Donanması için Adalar Denizi’nin geniş alanlarında deniz erişimini engelleme koşulları yaratmaktır. Asimetrik savaş taktiklerinin deniz çatışmalarına hakim olduğu bir çağda, Türkiye insansız sistemlerde kilit bir yenilikçi olarak ortaya çıkmıştır.

Kamikaze İnsansız Su Üstü Aracı (İSUA) Karşıtı Sistem Arida-M, kamikaze dronlar ve patlayıcı yüklü teknelerden kaynaklanan artan tehdide yenilikçi bir yanıtı temsil etmektedir. Türk savunma firması Anadolu Robotik tarafından Sekizaltmış Teknoloji ile iş birliği içinde geliştirilmiş olup, düşük maliyetli ve yüksek etkili saldırılara karşı deniz varlıklarını, limanları ve kıyı tesislerini korumak için tasarlanmıştır. Rusya-Ukrayna Savaşı ve Kızıldeniz’deki Husi operasyonları gibi devam eden çatışmalarda görüldüğü üzere, kamikaze İSUA’lar geleneksel savaş gemileri için önemli riskler oluşturmakta, bu da Arida-M gibi karşı önlemleri modern deniz güvenliği için vazgeçilmez kılmaktadır.

Kamikaze İSUA’lar, küçük, hızlı ve patlayıcılarla dolu oldukları için modern savaş gemileri için gerçek bir kâbustur. Kamikaze İSUA’lar ucuzdur ve denizdeki yüksek değerli düşman kuvvetlerinde yıkım sağlayabilirler. Bu tekneler, uzaktan kumandalı veya otonom olarak, Karadeniz’deki Ukrayna dronlarının Rus gemilerini batırdığı çatışmalarda kanıtlandığı gibi, tespitten kaçınabilir ve savunmaları aşabilirler. Buna karşılık, ülkeler agresif drone karşıtı sistemler peşindedir. Türkiye’nin Arida-M’si burada devreye giriyor; zaten ölümcül drone sistemlerinde lider bir ülke olan Türkiye’nin bu dronlara karşı savunma sistemleri geliştirmede ön saflarda yer alması mantıklıdır.

Anadolu Robotik, Arida-M’yi İstanbul’daki SAHA EXPO 2024’te tanıttı ve bu, Türk insansız deniz teknolojisinde bir dönüm noktası oldu. Proje, tespit, önleme ve elektronik harp yeteneklerini birleştirerek sürüklenen mayınlar ve küçük tekneler de dahil olmak üzere asimetrik tehditlerle mücadele etmektedir.

Geliştirme, Ekim 2024’te başlamış ve iki ana aşamaya ayrılmıştır. İlk aşama, Arida-M’ye “akıllı mühimmat” olarak odaklanmaktadır ve deniz testleri bu yılın mayıs ayında başlamıştır. Bu tamamlandığında, ikinci aşama Arida-T komuta birimini ve ek prototipleri entegre edecek ve gelecek yılın kasım ayına kadar gerçek patlama testleriyle doruğa ulaşacaktır. Bu aşamalı yaklaşım, güvenilirliği artırmak için gerçek dünya verilerinden yararlanarak tekrarlanan iyileştirmeler sağlamaktadır. Türkiye, Arida İDA’nın her biri kendi uzmanlaşmış görev setine sahip çoklu varyantlara sahip olacağını öngörmektedir:

Arida-M sistemi modüler olacak, iki ana alt sistemi içerecek ve çok amaçlı bir rolü yerine getirecektir. Arida-T, tehdit tespiti ve gözetimi için tasarlanmıştır, diğer dronlar için bir “çoban” görevi görür – aslında gemilere veya konteynerlere monte edilebilen bir komuta ve kontrol platformudur. Düşman veri bağlantılarını ve video akışlarını bozmak için elektro-optik/kızılötesi (EO/IR) sensörlere, hidrofonlara, radara ve 30 kilometrelik bir bozucuya sahiptir.

Arida-M, düşman İSUA’larını durdurmak için üretilmiştir. Muhafız İSUA’ları, Arida-M sisteminin çekirdeğini oluşturur. Bunlar, sensörler ve iletişim için 30 kg’lık bir faydalı yük ve hedeflere çarpma ve onları etkisiz hale getirme için pruvaya monte edilmiş 50 kg’lık patlayıcı taşır. Zorlu ortamlar için tasarlanan Muhafız İSUA’ları, son derece dalgalı denizlerde bile çalışabilir ve kıyı ile açık sularda esneklik sağlar. Çok katmanlı tespit, düşük imzalı tehditlere karşı bile sağlam bir tespit için radar, EO sistemleri ve hidrofonları birleştirir. Otonomi, dikkat çekici bir özelliktir: İSUA’lar savaş gemilerinden veya kıyı üslerinden konuşlandırılabilir, bağımsız olarak seyrüsefer yapabilir ve önceden belirlenmiş protokollere göre angaje olabilir, tespitten kaçınmak için emisyon kontrolü altında çalışabilirler.

Arida-M sistemi, Türkiye’yi İSUA karşıtı önlemlerde lider konumuna getirmekte, katmanlı savunmayı güçlendirmekte ve mevcut ULAQ İSUA’ları gibi sistemleri tamamlamaktadır. Kamikaze taktikleriyle maliyet etkin bir şekilde mücadele ederek, Ege’de bizimle olası asimetrik çatışmalarda dengeleri değiştirmeyi, aynı zamanda hayati deniz yollarını koruyarak Yunan Donanması için deniz erişimini engelleme koşulları yaratmayı hedeflemektedir.